Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

1 Temmuz 2011 Cuma

tuna ne yapar ne yapamaz? vol.2

volume 2 yi tuna'nın neler yapamadığına ayırayım. yani kısaca bir şeyler karalayayım.

tuna 8 aylık ama henüz desteksiz oturamıyor çünkü oturmaktan nefret ediyor. benim oğlum ayakta durup etrafı yukardan izlemeyi seviyor. gecikmenin nedeni bu:)

emekleyemiyor, ben emekleyebildiğini sanıyordum ama o eylemin adı sürünmekmiş. neyse emeklememesi şimdilik benim işime geliyor. güvenlik, temizlik işleri malum...

henüz kendi başına uyuyamıyor. tracy duymasın ama ben hala emzirerek uyutuyorum onu. çok kolayıma geliyor ama yakında babaannesinin bakacağını düşününce birazcık kafak karışıyor aslında. neyse zamana bırakalım.

henüz konuşamıyor, yürüyemiyor. yaşına göre çok normal bunları yapamıyor oluşu.

annesi olmadan gündüz idare edebiliyor ama akşamları biraz huzursuzlanıyor.(sadece 1 kez bu şekilde bıraktık.)

işte tatlı oğlumun yapamadıkları sadece bu kadar:))

tuna ne yapar, ne yapamaz? vol.1

ne zamandır tek satır yazamamış olsam da blogger olma hevesimden bir şey kaybetmiş sayılmam. her gün için biriken onlarca şeyi buraya yazacak onlarca boş dakikam elbette oluyor ama ben bu süreyi tembellik hakkımı kullanmakla geçirdiğimden buralar pek sessiz kalıyor. olsun! henüz celebrity bir blogger olmadığımdan kimse bir şey kaybetmedi nasılsa:)
anne olunca zaman kavramı bambaşka işliyor...
bambaşkadan kastım; daha hızlı ve daha anlamlı... her yeni gün tuna adına da cenk ve selen adına da yepyeni gelişmelere gebe oluyor...
hep beraber büyüyoruz...
üçümüzün de yapabildiği ve yapamdığı pek çok eyleme dair bir kayıt tutmak istedim. çoğunlukla tuna'ya ait elbette.
tuna tam 5 gün sonra 8 aylık olacak koca bir adam. gelelelim neler yapabildiğine:
aylardır olduğu gibi, harika gülebiliyor, zaman zaman kahkahalarla, zaman zaman muzip bir ifadeyle..çoğunlukla ağzını kocaman açarak, insanın kalbini yararak, kendine aşık ederek...

esprileri (eğer doğru vurgu yapılırsa) anlıyor ve çok anlamlı karşılık veriyor.

komando sürünüşü ile istediği destinasyona gayet hızlı varabiliyor.
ek gıdaya geçişle sorunsala dönüşen kaka olayı çözüldü. artık kayısı desteği olmadan da yapabiliyor.

oyuncaklarıyla tüm özelliklerini keşfederek oynuyor.

çoraplarını çıkarıp(uzun süredir) ayaklarıyla zaman geçirebiliyor ve hatta ayak parmaklarını emebiliyor.( 1aydır)

önlüğünü sinirli bir şekilde boynundan çıkarıp atabiliyor ve hatta bir daha taktırmıyor.

meyve parçalarını, ekmeği kısaca finger food örneklerini rahatça yiyebiliyor.

ilgiyi üzerine çekip, bu durumdan memnuniyetini belirtebiliyor.

yardımla ayakta durabiliyor.

sinirlenince yakasını silkerek bunu ifade ediyor.

anne ve babayı herkesten rahatça ayırt edebiliyor çünkü onları çok seviyor:))

uzaktaki sevdiği objeyi gidip alabiliyor (sürünerek)

sevdiği yemeklere olan beğenisini nam nam yada mam mam şeklinde, sevmediklerini ise burnunu kırıştırırarak ifade edebiliyor.

eğer o istemezse altına bez bağlatmıyor.

yardım isteyebiliyor.(çığlık atarak)

anlamlı heceler çıkarabiliyor.(gı gı, ey, hım,
mem mem, mam mam, nam nam gibi=)

bir çekişte saçımdan en az 20 tel koparabiliyor.

fış fış kayıkçı oynamaktan, inek sesi (möö) duymaktan zevk alıyor.

ağlarken hemen gülebiliyor.

vurabiliyor, can acıtabiliyor.

tel sarar yapabiliyor, aslında alkış da yapıyor ama genelde ikisini karıştırıp, çoğunlukla tel sarar yapmayı tercih ediyor.

mama sandalyesininn tepsisinden mama kırıntıları toplayıp ağzına atabiliyor.

topu tutabiliyor, hatta atabiliyor. ve hatta iki topu birbirine vurabiliyor.

anneye sarılabiliyor, annenin oracıkta mutluluktan çıldırmasını sağlayabiliyor.

birinin kucağındayken, bir başkası isterse ona gidebiliyor. (canı isterse)

yüz üstü uyuyabiliyor. sırt üstü yatırıldığında zamanla önce yan dönüyor sonra da yüz üstü. yatakta 8 çizebiliyor. yatağın kenalıklarını kaldırıp altına girebiliyor.(yaklaşık 3 aydır)

banyoda bizimle beraber banyo yapabiliyor.(bunu adanada geliştirdik)

banyoda ilk günden beri ağlamıyor, bilakis gülüyor, seviniyor, çok mutlu oluyor.

banyo sonrası giyinmekten, gün içinde üst değiştirmekten kısaca giyinmekten hiç hoşlanmıyor ama soyunmaya bayılıyor.

çok tiz, çok işlevsel feci çığlıklar atabiliyor. (ağlamaktan daha etkili bir yöntem olduğunun aylardır farkında)

ağlamadan uyananiliyor.(her zaman değil elbette,uykusunu çok iyi alma ön koşulu var)

gezmeye gideceğimizi anlıyor, çıt çıkarmadan süreci takip ediyor.

parkı çok seviyor, orada çocukları izliyor. tabi ayakta:))

yemek yemek için ya da yememek için ağlıyor. mesela elindeki seftali yere düşünce mutfağı birbirine katıyor...

yetişkin yemeklerine bayılıyor. ör: bulgur pilavı, döner ya da taze fasülye favorisi:)

böyle sırayla yazınca oğlumun ne kadar yetenekli! olduğunu bir kez daha görmüş oldum. üstelik burda yazanlar sadece bir çırpıda aklıma gelenler...dahası var...


canım kuzucuğum sen annenin babanın SUPER BOY'usun.